NASA, bir ormanda yaşanan yeşillik kaybını uzaydan kaydetti. ABD'de yer alan ormanın yüzde 11'i son 30 yılda hayalet ormana dönüştüğü gözlemlendi. Bu dönüşümün temel sebebi ise küresel ısınma ve beraberinde getirdiği iklim değişikliği.
Canlı yaşamının en önemli yapı taşlarından birini ormanlar oluşturuyor. Ancak küresel ısınma ve beraberinde getirdiği iklim değişikliği nedeniyle ormanlar yok oluyor.
NASA, son olarak 30 yılda Timsah Nehri Ulusal Yaban Hayatı Koruma Alanı'ndaki yokoluşun görüntülerini paylaştı.
Sırasıyla 1985 ve 2019 yılında kaydedilen görüntüler karşılaştırıldı.
Elde edilen sonuçlar doğadaki bozulmanın boyutları korkutucu düzeyde.
Landsat uydusunun kaydettiği görüntülere göre binlerce yapraksız ağaç gövdesi, kütük ve devrilmiş ağaçlar zaman içerisinde koruma alanının yüzde 11'ini oluşturur duruma geldi.
NEDEN ÖLÜYOR?
Peki sıcaklığın arttığı ve yükselen deniz seviyesinin olduğu bir noktada bulunan Kuzey Karolina'daki bu orman neden ölüyor?
Ortadaki cevap aslında çok basit. Denizler tuzlu ve bitki örtüsünün çoğu tuzlu suda büyüyecek bir evrime sahip değil.
Yayımlanan makaleye göre yakın zamanda önlemler alınmazsa ormandaki yokoluş daha da tehlikeli boyutlara ulaşacak.
Rakamlara bakıldığında küresel ısınmanın pandemi başlangıcında ufak bir yavaşlama eğilimine girdiği görülse de sonrasında değişen pek bir şey olmadı.
Aslında Kuzey Karolina'daki bu örnek buzdağının sadece görünen yüzlerinden biri.
Zaman içerisindeki doğadaki bozulmanın artacağına işaret ediliyor.
35 BİN FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE
Makalenin yazarlarından Duke University, Durham'dan Emily Ury toplamda 8 bin 500 hektarlık (yaklaşık 35 bin futbol sahası büyüklüğünde) bir alanın hayalet ormana dönüştüğünü hesapladı.
Ury ve çalışma arkadaşları Kuzey Karolina'daki bozulmanın yüksek seviyelerde olmasının iklim değişikliğinin karmaşık sonuçlarından biri olduğunu aktardı.
Radikal değişimde yükselen deniz sularının 2011'deki Irene Kasırgası'yla beklenenden çok daha içeri girmesinin de etkisi oldu.
Aslında küresel ısınma nedeniyle sularda yükseliş yaşanmasaydı; hem fırtınalar eskisinden daha şiddetli olmayacak hem deniz suları normalden daha uzak noktalara taşınarak ormanları kurutmayacaktı.
Tam da bu nokta küresel ısınmaya ilişkin tahminlerin halen denklemin bütün parçalarına sahip olmadığımızı ve sonuçların beklenenden daha kötü olabileceğini ortaya koyuyor.